Biz,bütün insanların bir ana ve babadan türedigine inanırız.İnsan insan olduğu için önemlidir.Herhangi bir ırka mensup olmakla değer kazanılmaz.Hz.Muhammed (s.a.v)'in '' Arabın, Arap olmayana;ahlakı ve takvası haricinde bir üstünlügü yoktur.'' Sözünü hayatımızda düstur edinmeli ve bir topluluk kendini hangi ırktan sayıyorsa onu o ırka mensup kabul etmekliyiz.Bu açıdan, Badıllı aşiretini araştırmamızdaki amaç ırki manada anlaşılmamalıdır.Tamamen tarihi ve sosyolojik açıdan degerlendirilmelidir.Bu çerçevede Badıllıların hangi ırktan oldugu önemli degildir.Fakat Türkiyenin degişik bölgelerine dağılmış olan Badıllı Aşiretinin (Badıllıların) nerden geldikleri,nerelere,ne zaman yerleştikleri,nasıl yaşadıkları,kendilerini nasıl tanıttıklarını,dilleri,örfleri,adetleri,gelenekleri inançları gibi sosyal, kültürelve ahlaki degerleri bizim için önemlidir.
Badıllıarın Kültürünü tanıtmak ve birlige,beraberlige kardeşlige vesile olabilmek tek amacımızdır.Bugün Badıllıların varlıgını devam ettirdigi yerlerin başında Şanlıurfa gelmektedir.Daha sonra: Kelkit, Şiran, Patnos, Erzincan, Erzurum, Tokat,kızıltepe, Ergani,Kırşehir,Kars,Çekerek,Refahiye,Tahirli, Amasya, Kulu, Malatya, Gölova,Zara,Igdır,Malazgirt,Haymana,Çamoluk,Erbaa.
Türkiye genelinde 500 bine yakın Badıllı Aşireti mensubu oldugunu tahmin ediyoruz.